Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası


Dünya Mirasları, UNESCO tarafından belirlenen kültürel ve doğal varlıkların listesidir. Dünya miraslarının korunması için 175'ten fazla ülke bir antlaşma imzaladı. Bu şekilde dünya miraslarının gelecek nesillere aktarılması planlanıyor.
UNESCO'nun 1972 yılındaki genel konferansında hazırlanan 38 maddelik Dünya Doğal ve Kültürel Mirası Koruma Antlaşması'nı imzalayan 175'ten fazla ülkenin korumayı garanti ettikleri anıt ve sit arasından Dünya Mirası Kıstaslarına uygun bulunanlar listede yer alıyor.
Antlaşmayı imzalayan ülkeler tarafından seçilen 21 ülke temsilcisinin oluşturduğu Dünya Miras Komitesi, ICOMOS ve IUCN aday gösterilen değerler arasından seçim yapıyor ve listeyi oluşturuyor. Ayrıca komite, WHF'yi (Türkçesi:Dünya Miras Fonu) yönlendirerek listedeki değerlerin korunmasını sağlıyor.
Ülkemizden listeye giren tarihi, arkeolojik ve coğrafi 11 nokta bulunuyor.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası

1- Kapadokya ve Göreme Milli Parkı (1985)

Göreme ve Kapodokya Milli Parkı, 6 Aralık 1985 tarihinden bu yana doğal ve kültürel varlık olarak Dünya Miras Listesi'nde yer almaktadır.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
Kapadokya 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır.
İnsan yerleşimi Paleolitik döneme kadar uzanmaktadır. Hititler'in yaşadığı topraklar daha sonraki dönemlerde Hristiyanlığın en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Kayalara oyulan evler ve kiliseler, bölgeyi Roma İmparatorluğu'nun baskısından kaçan Hristiyanlar için devasa bir sığınak haline getirmiştir.
Kapadokya bölgesi, başta Nevşehir olmak üzere Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri illerine yayılmış bir bölgedir.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
Volkanik tüften oluşmuş ilgi çekici manzara yapısı içerisinde Bizans Kilise mimarisi ve hristiyan tarihinden önemli bir devri sergilemektedir. Bölgenin özelliklerinden burada yaşayanlar savaşların etkilerinden, merkezi idarenin otoritesinden uzak kalmayı başarabilmişlerdir.
Ana ulaşım yollarına uzaklığı ve engebeli bir alan olması, gizlenmek isteyen veya dini inzivaya çekilenler için uygun korunma yeri olmuştur. Manastır hayatı 3. yüzyıl sonları ile 4. yüzyıl başlarında başlamış ve hızla yayılmıştır. Manastırlar, kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve keşiş hücreleri, depo ve şarap yapım yerleri bulunan mekanlar oyulmuş, duvar resimleri ile süslenmiştir.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası

2- Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (1985)

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine alınmıştır.
Cami 1228–29 yıllarında Mengücekli beyi Ahmed Şah tarafından; Dârüşşifa ise aynı tarihte, Ahmed Şah'ın eşi ve Erzincan beyi Fahreddin Behramşah’ın kızı olan Turan Melek tarafından Ahlatlı Muğis oğlu Hürrem Şah adlı bir mimara yaptırılmıştır. Darüşşifa caminin güney duvarına dayanmıştır. Orta bölümü bir ışıklık kubbesi ile örtülmüştür, giriş ile birlikte dört eyvandan oluşur. Darüşşifanın kuzeydoğu köşesinde türbe yer alır.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
Plan tipi ve süsleme olarak benzeri olmayan bir eserdir. Aralarında üslup birliği olmayan üç portalin süslemeleri birbirinden farklıdır. İki başlı kartal motifini de içeren süslemeler son derece taşkın ve barok karakterlidir. Batı portalinde Alaaddin Keykubad’ın arması olan çift başlı kartal ile Ahmet Şahın arması doğan motifi bulunur.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
Caminin giriş kapısına ikindi güneşi düştüğü zaman gölgelerden ayakta duran yandan bir erkek silüeti belirir. Bu silüetin önünde dikdörtgene benzer bir gölge daha vardır ve bu gölgelerin Kuran okuyan ve namaz kılan bir adam olduğuna inanılır.
Evliya Çelebi bu eser için şöyle demiştir: "Üstad, mermer bu camiye öyle emek sarf edip, kapı ve duvarları öyle nakış bukalemun eylemiş ki, methinde diller kısır, kalem kırıktır."
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası

3- İstanbul'daki Tarihi Yerler (1985)

İstanbul'daki Tarihi Yerler 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine alınmıştır.
İstanbul, yerleşim tarihi son yapılan Yenikapı'daki kazılarla bulunan liman doğrultusunda 8500 yıl, kentsel tarihi yaklaşık 3 bin, başkentlik tarihi 1600 yıla kadar uzanan Avrupa ile Asya kıtalarının kesiştiği noktada bulunan bir dünya kentidir.
Şehir çağlar boyunca farklı uygarlık ve kültürlere ev sahipliği yapmış, yüzyıllar boyu çeşitli din, dil ve ırktan insanların bir arada yaşadığı kozmopolit ve metropolit yapısını korumuş ve tarihsel süreçte eşsiz bir mozaik hâlini almıştır. Uzun zaman dilimleri boyunca her alanda merkez olmayı ve iktidarda kalmayı başaran dünyadaki ender yerleşim yerlerinden biri olan İstanbul geçmişten günümüze bir dünya başkentidir.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
Konstantinus'un döneminde şehre Nova Roma dese de; 11 Mayıs 330 da şehrin ismi Konstantinopolis oldu. Döneminde Dünya'nın en büyük katedrali olan Ayasofya'yı 360'da kuran Konstantin; böylece Roma İmparatorluğu'nun dinini de Hıristiyanlık olarak değiştirdi.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
Çok kez el değiştirip, yıprandığından kentte, Roma İmparatorluğu Dönemine ait fazla yapı kalmadı. Kalanlar içinde en önemlileri: 330 yılında İmparator I. Konstantin onuruna kentin yedi tepesinden birine dikilen anıt. Sütun her biri 3 ton ağırlığında ve 3 metre çapında olan bileziklerle birbirine bağlanmış toplam 8 adet sütun ve bir kaidenin üst üste konulmasıyla oluşturuldu.
Bu dönemden günümüze kalan bir başka yapı da Bozdoğan Kemeri'dir. Kentin su rezerv sisteminin inşası İmparator Hadrianus döneminde başladı. I. Konstantin zamanında kentin yeniden yapılanması ve büyümesiyle birlikte hızla artan nüfusun ihtiyacını karşılamak için sistemin daha da genişletilmesine gerek duyuldu. O zamanlar kente gelen su, toplam kapasitesi 1 milyon metreküpten fazla olan üç açık ve Yerebatan Sarnıcı gibi yüzden fazla yeraltı sarnıcında depolandı. Bugün Sultanahmet Meydanı olarak bilinen Hipodrum Meydanı ise Circus Maximus tarafından inşa edildi.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası

4- Hattuşaş: Hitit Başkenti (1986)

Hattuşaş 1986 yılında UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil edilmiştir.
Hitit Devleti'nin başkenti olan Hattuşaş sanat ve mimarlık alanında gelişmeler göstermiştir. Hattuşaş sözcüğü Hattus sözcüğünden yani Hatti insanlarının verdiği orijinal addan gelir.
Hattuşaş Çorum'un Sungurlu ilçesinin güneydoğusunda Boğazkale ilçesinin 4km doğusundadır.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
Hattuşaş çok geniş bir alana yayılmıştır. Yapılan kazılarda 5 kültür katı ortaya çıkmıştır. Bu katlarda Hatti, Asur, Hitit, Frig, Galat, Roma ve Bizans dönemlerinden kalma kalıntılar bulunmuştur. Kalıntılar Aşağı Kent, Yukarı Kent, Büyük Kale (Kral Kalesi), Yazılıkaya'dan oluşmaktadır.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası

5- Nemrut Dağı (1987)

Nemrut Dağı 1987'de UNESCO tarafından Dünya mirası alanı ilan edilmiştir ve dünyanın sekiz harikasından biridir.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
Nemrut Dağı, Güneydoğu Anadolu bölgesinin Adıyaman ilinde Kahta ilçesi Ankar dağları yakınında 2.150 metre yüksekliğinde bir dağdır.
Kommagene kralı Antiochus Theos, MÖ 62 yılında bu dağın tepesine, pek çok Yunan ve Pers tanrısının heykelinin yanı sıra kendi mezar-tapınağını da yaptırmıştır. Mezarda, bir kartalın başı gibi, tanrıların taş oymaları bulunur. Heykellerin diziliş şekli hiyerotesyon olarak bilinir.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
upload.wikimedia.org

6- Pamukkale ve Hierapolis Milli Parkı (1988)

Pamukkale 1988 yılında UNESCO tarafından belirlenen Dünya Miras Listesi`ne alınmıştır.
Pamukkale, güneybatı Türkiye'deki Denizli ilinde doğal bir mevkidir. Kent kaplıcaları ve akan sulardan kalan karbonat mineralleri teraslarını, travertenleri kapsamaktadır. Türkiye'nin Ege bölgesinde, ılıman bir iklimi olan Menderes Nehri vadisinde bulunur.
Eski Hierapolis kenti, toplam 2700 metre uzunluğunda, 600 metre genişliğinde ve 160 metre yüksekliğindeki beyaz "kalenin" üzerine inşa edilmişti.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
Hierapolis, Pamukkale (Denizli) yakınlarında bulunan bir antik kenttir.
Tiyatrosunun tasarımından burada gladyatör dövüşleri yapıldığı anlaşılır. Sahne altındaki çukurluk bölümle oturma sıraları arasında seyircileri vahşi hayvanlardan korunmak için yaklaşık bir metrelik yükseklik farkı vardır. Gladyatör dövüşlerinin olmadığı tiyatrolarda bu fark bulunmamakta, sıralar sahne düzeyinden başlamaktadır.
Şehrin giriş kapısında işlenmiş olan Medusa figürü, tanrıça Medusa'dan korunmak için yapılmıştır. Bu inancın Türk kültürüne nazar boncuğu olarak geçtiği sanılmaktadır.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası

7- Ksantos-Letoon (1988)

Ksantos (Likya dili: Arnna) Fethiye yakınlarındaki antik kenttir. Fethiye - Kaş karayolunun 70 km.sinde bulunmaktadır. Antik Çağda Likya'ya başkentlik yapmıştır.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
Letoon, Fethiye yakınlarındaki antik kenttir.
Fethiye - Kaş karayolunun 65. kilometresinde Kumluova Köyü yakınında bulunmaktadır. Şair Ovidius'un anlattığı bir öyküye göre kent, Zeus'tan hamile kalan Leto'nun adına kurulmuştur. Kentte en eski yerleşim izleri MÖ 7. yüzyıla kadar gider. Kalıntılar ve ele geçen kitabeler buranın dinsel ve politik bir alan olduğunu göstermektedir. Ören yeri merkezinde yan yana üç tapınak bulunmaktadır. Bunlardan en kuzeydeki Leto, ortadaki Artemis, güneyindeki Apollon'a adanmıştır. Tapınakların güneybatısında bir çeşme, hemen doğusunda kilise yer almaktadır. Kentin kuzeyinde Stoa ile arkasını kısmen doğal yamaca dayamış Helenistik Döneme ait tiyatro bulunmaktadır. Letoon M.S. 7. yüzyılda terk edilmiştir.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası

8- Tarihi Safranbolu Şehri (1994)

Safranbolu UNESCO tarafından 17 Aralık 1994 tarihinde Dünya Miras Listesi'ne alınarak "Dünya Kenti" unvanını almıştır.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
Safranbolu 1950'lerde Anadolu'da gerçekleşen modern şehirleşmeden fazla etkilenmemiştir. Bu nedenle mimari gelenekleri, özellikle yarı ahşap, üç odalı Pontian Yunan stilinde depreme dayanıklı evleri korunmuştur.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası

9- Truva (antik şehir) (1998)

Antik kent, 1988 yılından beri Dünya Miras Listesinde, 1996 yılından beri de Milli Park statüsündedir.
Antik kent, Çanakkale merkez ilçesini bağlı Tevfikiye köyünün batısında, "Hisarlık Tepesi" nde bulunur
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
Homeros tarafından yazıldığı sanılan iki manzum destandan biri olan İlyada'da bahsi geçen Truva Savaşı'nın gerçekleştiği antik kent, 1870'lerde Alman amatör arkeolog Heinrich Schliemann tarafından keşfedilmiştir. Antik kentten çıkan eserlerin çoğu günümüzde Türkiye, Almanya ve Rusya'dadır.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası

10- Selimiye Camii ve Külliyesi (Edirne) (2011)

28 Haziran 2011 Salı Günü, Paris’te yapılan UNESCO Dünya Mirası Komitesi toplantısında Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi’nin Dünya Mirası Listesi’ne adaylığını değerlendirdi ve komite oybirliğiyle Selimiye Camii ve Külliyesi'nin Dünya Mirası Listesine girmesine karar verdi.
Böylelikle Drina Köprüsünden sonra bir Osmanlı eseri daha Dünya Mirası Listesi’ne girmiş oldu.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
Selimiye Camii Edirne'de bulunan, Osmanlı padişahı II. Selim'in Mimar Sinan'a yaptırdığı camidir. Sinan'ın 90 (bazı kitaplarda 80 olarak geçer) yaşında yaptığı ve "en iyi eserim" dediği Selimiye Camii gerek Mimar Sinan'ın gerek Osmanlı mimarisinin en önemli yapıtlarından biridir.
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası

11. Neolitik Dönem Çatalhöyük Kalıntıları (Konya) (2012)

Çatalhöyük Kalıntıları'nın UNESCO tarafından 2012 yılında Dünya Miras Listesi'ne dahil edilmesine karar verilmiştir.
Çatalhöyük, Orta Anadolu'da, günümüzden 9 bin yıl önce iskan edilmiş[3], çok geniş bir Neolitik Çağ ve Kalkolitik Çağ yerleşim yeridir
Türkiye'de Bulunan 11 UNESCO Dünya Mirası
Höyükler kabaca 2 bin yıl kesintisiz iskan edilmiştir. Özellikle neolitik yerleşimin genişliği, barındırdığı nüfusu, oluşturduğu güçlü sanat ve kültür geleneği ile son derece dikkat çekicidir. Yerleşimde 8 bin üzerinde insan yaşadığı kabul edilmektedir. Çatalhöyük'ün diğer neolitik yerleşimlerden temel farkı, bir köy yerleşmesini aşıp kentleşme evresini yaşamakta olmasıdır. Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan bu yerleşimin sakinleri, ilk tarımcı topluluklardan da biridir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

COĞRAFYA HARİTALAR

Doğru Zannettiğimiz 22 Yanlış Bilgi

COĞRAFYANIN İLKELERİ